772 Kod Nedir ?

YENİ AY AKADEMİ

772 Kod Nedir ?

YARADAN’IN 72 İSMİNDEKİ İLAHİ KUDRET

İnsan yaşamına en genel anlamıyla baktığımızda, yaşamdaki herkesin ortak amacının mutlu yaşayıp huzurla ölebilmek olduğu bir gerçekti. Peki ama bu amaca kaçımız ulaşabiliyorduk? Gerçekten kaçımız bu hayatı acı, korku, endişe, kaygı ve başarısızlıktan ötede gerçek bir mutluluk, gerçek bir sevgi, gerçek bir farkındalık ve gerçek bir aşk ile deneyimleyebiliyorduk? Yani kaçımız hayatın gerçek manasına erişebiliyordu?

İsimler benzersiz işlevlere sahip olduğu gibi bir ağacın dalından rüzgarla beraber dökülen esintiler gibidir. Kök dile gelir ve dallar ona eşik eder. Başka bir örnek 72 odası olan bir bina düşünün. Her odanın kendine özgü bir kimliği var. Bir odada geçmişin izlerini silerken, diğer bir odada geleceğini görüyorsun ve sonra diğer oda da altın değerinde kaynaklara ulaşıyor bir diğerinde tamda hayal ettiğin AN’ın içindesin. Belki yaşam boyu yetecek kadar bollukla dolu bir hayat görüyorsun. Ancak odaları nasıl açıp gireceğini bilmiyorsun. Çünkü henüz kodları bilmiyorsun. Güzel haber talebinin reddedilişinden, odaların kilitli kalacağından dolayı değil, sen aslında gerçekte hangi odaya ihtiyacın olduğunun farkında değilsindir.

Her ne kadar farkında olamasak da işte tam olarak bu sırrın perdesini aralayabilmek için Yaradan bizlere 72 ismini armağan etmişti. Bu isimlerin ilahi gücü; hücrelerimizden ruhumuza, ruhumuzdan da bedenimize doğru yükselerek ruhsal ve fiziksel gerçekliğimizi açığa çıkarabilecek bir kudrete sahipti. Bu sayede insanı ve onun yaşamını derinlemesine iyileştirip egodan, olumsuz düşüncelerden arındırarak adeta bir panzehrine, ilahi bir şifaya dönüşebiliyordu. “Peki ama nasıl?” diyerek heyecanlandığınızı duyar gibiyim

Eğer hazırsanız, Yaradan’ın İbranice olarak 72 ismindeki harf kombinasyonunun bir araya gelerek nasıl birer şifa koduna dönüştüğüne hep birlikte şahitlik edebiliriz.

Tarihinden nasıl ortaya çıktığından kısaca bahsedecek olursak şu şekilde; 72 isim bize nasıl mucizeler yaratma gücü verecek sorusu ile başlayalım. Öne çıkarılan bilgileri anlamanız giriş için yeteri olacaktır. Bir sonraki sayfada paylaşacağım harflerden geçen hislerle temas ederek ilerleyelim.

Neden 72, 70 ya da 80 değil de 72 kısaca açıklayayım. İbrani alfabesine göre Yaradan’ın isminin sayı değerlerinin toplamı 72’dir.

Yud 10

Hey – Vav 15

Yud – Hey – Vav 21

+ Yud_ Hey – Vav – Hey 26

72 Yaratıcı’nın niteliğini çevreleyen 72 melek

72 isim ise edinmemiz gereken niteliklerdir, ya da örnek almamız gereken yönlerdir. İsimlerin seviyesi ruhun yeniden aktive olmasını sağlar. Kişiyi yeniden ruhsal akıma, ruhsal alana bağlayan sihirli kombinasyonlarıdır. İçinizdeki kaybettiğiniz güçleri geri alarak kendi realitemizi yani kendi gerçekliğimizi oluşturmamıza yardımcı olur.

İsimlerin koruyucusu olarak 72 melek görevlendirilmiştir. İsimlerin anlamlarını bilmek isimleri tanımak gerekir. Günlük hayatımızda Ayşe’nin arkasından Merve diye seslenmiyorsak isme denk gelen meleği ve meleğin görevini bilmek gerekir. Çünkü melekler isimlerine cevap verir.

İhtişamın kitabında anlatılana göre Yakup bir rüya görür, 72 adımdan oluşan, güneşin ve ayın üzerinde bulunan, sonsuzluğa yükselen merdiven ile Yaradan’ın isimlerindeki nitelikleri, tüm göksel hiyerarşiyi ve evrende yaratılan tüm enerjiler ile iletişim kurduğunu görür. Her dönemde bu sözlü yasaları duyurmak üzere insanlar seçilmiştir, tıpkı Yakup gibi. Kutsal metinleri okumayı bilenler isimlerin ne kadar kuvvetli olduğunu bilirler.

Yaradan insanı kendine benzer yarattı, ancak bozuk doğamız bencilce alma arzumuz nedeni ile ona benzer olan yönlerimizi kaybettik. Egomuzun bizi yanlış yönü göstermesine izin verdik.

Yaratılışın, uykuya dalışın ve o ilk anda ki saf, sonrasın da bozulan benliğin ve yolu kaybedişin… Ve eve geri dönmek isteyişin ve ne istediğin? Dogmatik sistemin seni dünya denen yuvarlak bir çembere hapsedip, sana ufak tefek hazlar ve mutluluklarla kendini özgür hissettirişi hissi, özgürlük sandığın aslında köle oluşun. Şimdi kendine olan saygını kaybettin, kendine olan nefretin ile ilahi bağı kopardın, tüm anahtarları kaybettin. Yaradan’ın bir parçası olduğunu, doğanın senin için olduğunu sana unutturdular. Seni sana unutturdular ve uyuttular. Şunu bil ki evrende ilahi kodlarla tasarlanmış muazzam bir sistem var. Peki sen bu tasarımın neresindesin?

Bu sorular size yön gösterici farkındalıklar kazandıracaktır. İlahi isimler ile kaybettiğimiz Yaradan’a benzer yönlerimizi, yaratıcı enerjimizi, nitelikleri tekrar geri kazanabiliriz. Bilgi olarak ilk yazılı kaynağı Tevrat’taki bir pasajdan biliyoruz. Tevrat çıkış 14:19, 20 ve 21. ayetlerinde bulunan, hani çok bilinen Kızıl Deniz’in açılıp geçiş vermesinin anlatıldığı bölüm.

Kısaca hatırlayalım, Mısır’ın köleliğinden kurtulmak isteyen bir halk, başlarına gelen onlarca olay ve önlerinde kocaman bir Kızıl Deniz. Sır bu hikayenin neresinde peki? Kızıl denizin açılması aslında semboldür. Kabalistler çok iyi bilirler ki bazı olayları, hatta tümünü diyebilirim sembolik alegorik anlatmak konusunda uzmandırlar. Bazı Otantik metinleri sadece dalların dilini bilen ve bu dil aracılığı ile konuşabilen kabalistler okur, anlar ve dalların dili ile cevap verirler.

Hikayeye dönecek olursak denizin açılması gök kapılarının açılmasıdır. Hımmm, sanırım bu daha ilginç bir hikaye oldu. Gökleri nasıl açabiliriz yani ilahi gücü nasıl yeryüzüne indirebiliriz?

Mısırdan çıkan halkın ilahi vahiyleri gözleri ile gördükten sonra, tanrıya karşı en yüksek saygı ve korku derecesine ulaştıkları o andı. Derin bir güven ile Musa’nın ezgilerinden ilham aldılar. Akılla açıklanamayan bir şeye gözleri kapalı bir şekilde inandılar ve sonra mucize onlara kendini gösterdi.

İnsan bir şeye gerçekten inanmak isterse gözleriyle görmeye, kulaklarıyla duymaya ihtiyacı yoktur. Sadece varlığına inanırsın. Kızıl Deniz’in geçişinde de ilahi vahiyleri kendi gözleri ile gören halk, daha öncesine tanrıya inanmak için bir metafor kullanmadılar. O ana kadar gözleri ile görmediler, kalplerinde ki sonsuz inanç, saygı ve korku onları korudu. Ve halk bir sonraki nesil için gördüklerini nesiller boyu aktardı. Kadın ve erkek binlerce kişi aracılığı ile yayıldı. İbrahim’den günümüze kadar bu mistik felsefenin zinciri hiç kırılmadı.

Aşağıda İbranice harflerle yazılmış bir tablo görüyorsunuz. Bu tablonun sıralamasının rasgele olmadığını bilmelisiniz. Her sıranın belli bir anlamı vardır. En anlaşılır tarzda anlatmam gerekirse, enerji radyasyon alanlarına göre dizilim yapılmıştır. Enerji alanlarının Yaradan’ın düşünceleri ile donatılması da diyebilirim. Evrende akıllı gözlemci enerjiler olduğundan bahsetmiştim. Bu isimler ile enerjilerin negatif kayıt alanlarını, Yaradan’ın nitelikleri ile yer değiştireceğiz.

א – Alef

Sayısal değeri 1 olup, sembolü Hava’dır. Kabala küresinde 11. Yol’dur, Keter ve Hohkma kürelerini birbirine bağlar. Birliğin, hakkaniyetin, sürekliliğin, istikrarın, üst ve alt dünyalar arasındaki, dünya ve gökyüzü arasındaki bir nevi nexus’dur. Her şeyin kaynağı, birin gücüdür. Yazarın (üst gücün) dünyadaki vekili insanın uzuvlarına nasıl aşamalı olarak geçeceğini bildirir. Onu anlatmaya kelimeler eksik kalır. Sessiz ve tektir. Kendinden doğar, her şeyi doldurur, evrenin ilk hareketi odur.

ב – Bet

Sayısal değeri 2 olup, sembolü Merkür’dür. Kabala küresinde 12. Yol’dur. Keter ve Bina kürelerini birbirine bağlar. İlahi bir evi ve bu alandan çıkan bir fikri ifade eder. İnsanın içinde, gerçek üst dünyaya bağlı, benliğinde aydınlanmayı almak, Yaratıcının düşüncesini edinmek için bir alanı olmalıdır. Bilgeliğin ilahi ışık alanını temsil eder. Üst gücün dünyadaki vekilin insan olduğunu bilmesini yani evrenin özetinin insan olduğunu bilmesi, bunun ne anlama geldiğini bilmesi gerektiğini hatırlatır.

ג – Gimel

Sayı değeri 3 olup, sembolü Ay’dır. Kabala küresinde 13. Yol’dur. Keter ve Tiferet kürelerini birbirine bağlar. İki karşıt güç arasındaki dengeyi ve uyumu sağlar, onları tek ve tutarlı olan bir güçle birleştirir. Çözüm enerjisini temsil eder. Tez ve antitezi sentezler, dualiteyi düzenleyen bir denge ve bütünün sentezidir. 3. Harf olması tesadüf değildir; akıl, ruh, ahenk ve uyumunu bildirir.

ד – Dalet

Sayısal değeri 4 olup sembolü Venüs’tür. Kabala küresinde 14. Yol’dur. Hohkma ve Bina kürelerini birbirine bağlar. Kapı anlamına gelir. Bir evin, bir tapınağın ya da şehrin kapısının açılışını ve dünyanın farkına varan insanı sembolize eder. Bir binanın dışındayken içeri girmenin tek yolunun kapıdan geçmek olduğunu biliriz neyle karşılaşacağımızı bilmediğimizden korkar eşikte düşünürüz. Arkamıza sonsuzluğun güçlerinden birini aldığımızda o kapıdan geçmek egomuzdan çıkmak gibi gelir. Tıpkı ışığın karanlıktan kopup kendi aydınlığının farkına varması gibi.

ה – He

Sayısal değeri 5 olup, sembolü Koç’tur. Kabala küresinde 15. Yol’dur. Hohkma ve Tiferet kürelerini birbirine bağlar. Pencere anlamına gelir. 5 duyun ile şimdiki anını yaşamsal nefesinle doldurduğunu, kendini koruduğunu, zorluklar ile başa çıkarak ve bu sayede yeni bir bakış açısı ile hayata farklı bir pencereden nasıl baktığını söyler. Seni sana söyler. Ruhun, kendini göstererek dünyadaki benliğine ve bu sayede kollarını cennete yükseltmiş bir adamı anlatır.

ו – Vav

Sayısal değer 6 olup, sembolü Çivi’dir. Kabala küresinde 16. Yol’dur. Hohkma ve Hesed kürelerini birbirine bağlar. Yaratıcı ve Yaratılan arasındaki ilişkinin uyumunu, insanı düzenlemeyi bir nevi insan ruhunun tadilatını temsil eder. İnsanın içinde onun gerilemesine neden olan zıtlıklar mevcuttur. Bu harf zıtlıklarını uyumlu hale getirmesini yeni bir onarımda olmasını ve bu onarım sonrasında bir şeyleri düzeltme, şekillendirme inşa etmesine izin verilir. Düzeltmede kullanılan küçük bir çivi ve aynı zamanda en önemli parçadır. Ruh ve maddeyi, cenneti ve dünyayı birleştiren bir bağ oluşturur.

ז – Zayın:

Sayısal değeri 7 olup, Kılıç anlamına gelir. Kabala küresinde 17. Yol’dur. Bina ve Tiferet kürelerini birbirine bağlar. Özgür iradeyi temsil eder ve beklenen sonuçları elde etmek için bilmen gereken yolları gösterir. Ulaşılması gereken amaç, insanın dünyadaki yerinin farkında varmasını sağlar. Kişi zor bir durumu nasıl üstleneceğini, nasıl sorumluluk alacağını, yükseğe nasıl varacağını, ona engel olan zıt yönlerini gölge yanlarını ona gösterir yüzleştirir ve en doğru kararı vermesini sağlar. Savaş da ki zırhın, kılıcın bilgin olur.

ח – Khet

Sayısal değeri 8 olup, Set anlamına gelir. Kabala küresinde 18. Yol’dur. Bina ve Gevura kürelerini birbirine bağlar. Sınırlı bir alanın içinden, sonsuzluğa doğru ve daha ileri gitmen için değişiklikleri temsil eder. Sonsuzluk dünyasında ulaşmanı engelleyen içindeki o seti aşıp sana yeni bir boyut kapısı açar. Senden sana açılan bir kapı, realiteyi görebilmen için bir portal açar, kilitli bir alandan yani sebep – sonuç alanından çıkmayı ifade eder. Seti aşmayı hak eden kişilere son derece adil davranır güç, kültür, yaş ayırt etmez görevi adalettir. İlahi yasalara atıfta bulunur ve geçmemen gereken sınırların olduğunu hatırlatır. Farklılıkları adil bir şekilde bir araya getirir, sözleşmelerini inceler.

ט – Tet

Sayısal değeri 9 olup, Yılan anlamına da gelir. Kabala küresinde 19. Yol’dur. Hesed ve Gevura kürelerini birbirine bağlar. Önemli değişimlerdeki korunmadır. Kişi değişmeye karar verdiğinde ona bir kalkan gibi korunma sağlar. Manevi arayışı iç gözlemi temsil eder. Kişinin kendi iç gözlemini yaparak manevi yol arayışının ve manevi doğum sürecinde yola girişini hazırlar. 9 doğumu yani maneviyatta yer edinmek maneviyata doğmaktır.

י – Yud

Sayısal değeri 10 olup, El anlamına gelir. Kabala küresinde 20. Yol’dur. Hesed ve Tiferet kürelerini birbirine bağlar. Kişisel uyanışı ve bu uyanış sonrasındaki özgür iradeyi, üst dünyalar ile birleşmesi için tam bir evrim hareketini anlatır. Yeni bir başlangıçta eskiden eskiden sıyrılmayı, sadece bilgi ile ilerlemesini sağlayan güçtür. Karanlığın ardından sana on parmağı ile sana uzatılan eldir. Tam bitti dediğin anda, daha yeni bir bilgi ve deneyim ile ilerleyip 1 e dönmeyi anlatır. Birliğin sembolüdür.

כ – Kaf

Sayısal değeri 20 olup, sembolü Jüpiter’dir. Kabala küresinde 21. Yol’dur. Hesed ve Netzakh kürelerini birbirine bağlar. Zıtlıkların muhalefetini destekleyen enerjinin anlamına atfedilir. Kendine yeni bir kap inşa etmeni sağlar. Bazen negatif gibi algılanan şeyleri süzgeçten geçirerek hakkını verir. Silahı olmayan birine uzatılan dost elidir.

ל – lamed

Sayısal değeri 30 olup öğrenmeyi temsil eder. Kabala küresinde 22. Yol’dur. Gevura ve Tiferet kürelerini birbirine bağlar. Pasif bir durumdan, aktif bir duruma geçmenin öğrenilmesi, öğretilmesi gerçeğini anlatır. Ulaşman gereken yol, varacağın hedefe doğru ilerlerken içinden geçeceğin geçişleri ima eder. Büyük dönüşümlerin göstergesidir.

מ – Mem

Sayısal değeri 40 olup, sembolü Su’dur. Kabala küresinde 23. Yol’dur. Gevura ve Hod kürelerini birbirine bağlar. Her sorunun başka bir sorunun yansıması olduğunu bize göstermek için içe dönüşü sembolize eder. Bu tutum sayesinde varlığımız hakkında bilgece sorgulara girer ve suyun berraklığı gibi gizli olanı ortaya çıkarır, öncesi ve sonrası ile iletişim kurarız. Hayatın akışındaki ve ilahi akışın gizli gerçeğini öğretir.

נ – Nun

Sayısal değeri 50’dir. Kabala küresinde 24. Yol’dur. Tiferet ve Netzakh kürelerini birbirine bağlar. Musa’ya 50 kapıdan bahsedildi, 49 kapının kapalı olduğu sözlü iletildi. 49 kapı akıl kapılarıydı. 50. Kapı (ein – sof) kapısı kapalı tutuldu, Nun harfi ile açıldı. En derinde dahi olsa sana dostmuş gibi yaklaşan, balık gibi görünümlü sinsi yılanı ortaya çıkarır. Kötülüğün ifşası sonrası edindiğin gücü anlatır. Düştükten sonra yükselen bir kraldır.

ס – Sameh

Sayısal değeri 60’dır. Kabala küresinde 25. Yol’dur. Tiferet ve Yesod kürelerini birbirine bağlar. Yapıyı destekleyen katı bir çerçeve gibidir. Bazen bir ağacın sağlam dalı, bazen de yola girdikten sonra düşmemeni sağlayan bir personel gibi senin için çalışır. Dairesel bir hareketle kader olarak gösterilir. Döngünün sonunu ve zamanın kıymetini ima eder. Zor olsa da bir paradoksun içinden çıkmana, tuzağa düşmeden döngüyü tamamlamana ve düşünceni her zaman yüksekte tutmana yardımcı olur. Bahçenin bilgisini taşır.

ע – Ayin

Sayısal değeri 70’dir. Kabala küresinde 26. Yol’dur. Tiferet ve Hod kürelerini birbirine bağlar. Göz anlamına gelir. Gök Kubbenin kulesinden her şeyi gören gözdür. Kişiye yanlış anlaşılabilecek durumlardan sıyrılması için bir nevi iç görü, vizyon sahibi olmasını sağlar. Kişi engelleri gördüğünde çözüm üretmesine katkı sağlayacak aydınlanmayı getirir. Zihinde doğru ve yerinde imgeleme yöntemini geliştirmesine yön verir. Tam olarak aradığı kaynağı sunar. Görünmezden görünene geçiştir. İlüzyonların dışında gerçek realiteden dünyayı gören gözün olur.

פ – Pe

Sayısal değeri 80 olup, sembolü Mars’dır. Kabala küresinde 27. Yol’dur. Hod ve Netzakh kürelerini birbirine bağlar. Doğal ilahi güçleri ve hammaddeyi canlandıran nefesi ifade eder. İç sesini konuşturur aynı zamanda da ketumiyetin nedenini anlamanı sağlar. Hayatımızda bilgi eksikliği nedeni ile oluşan boşluk hissini doldurur. Doğal ilahi güçleri harekete geçirmen için, ağızdan çıkacak olan sihirli sözleri söylemende yardımcı olur. Ayin (ע – ayin) harfinden sonra gelmesi tesadüf değildir. Göz görür, kalp konuşur. İç gözlemine gelen vizyonu kalbin gözünün algısı ile dışsallaştırır ve kalbin kelimeleri konuşmaya başladığında konuşulan maddeye dönüşür.

צ – Tsadik

Sayısal değeri 90’dır. Kabala küresinde 28. Yol’dur. Netzakh ve Yesod kürelerini birbirine bağlar. Anlaşma sandığının yüz yüze bakan iki figürünü çağrıştırır. Sezgi ve farkındalık aracılığı ile çizginin diğer tarafını anlamanı, mevcut olan gerçek dünya ile bağ kurmanın gizli anahtarını anlatır. Bu harfin gücü ile bir döngüyü tamamlanabilir, yeni bir bilinç seviyesi edinilebilir. Manevi döngüyü, değişikliği sembolize eder. İki dünya arasında eş zamanlı, uyumlu, yaşam olarak da bilinir.

ק – Kuf

Sayısal değeri 100’dür. Kabala küresinde 29. Yol’dur. Netzakh ve Malkhut kürelerini birbirine bağlar. Maneviyatın dar kapıları olarak bilinen kapılardan geçmek için kuvvetlerin birleşmesini sağlar. İnsanın bir yanının kutsallık, diğer yanının dünyaya düştükten sonra bozulan özünü maymun sembolü ile anlatır. İki dünyanın zıt yönü. Kabül dünyasına erişimini ve bu dünyaya girdiğine duyularını similasyon dünyasına kapatan adamı temsil eder.

ר – Reş

Sayısal değeri 200 olup aynı zamanda güneşe atıfta bulunur. Kabala küresinde 30. Yol’dur. Hod ve Yesod kürelerini birbirine bağlar. Evrenin, ilahi güçlerin, yıldızların ve gezegenlerin bir nevi izdüşümüdür. İnsanın yükselmesi için bir adımdır. İnsanın kendini yenmesini ve sıfırdan temiz bir şekilde yeniden başlamasına teşvik eder.

ש – Şin

Sayısal değeri 300’dür. Kabala küresinde 31. Yol’dur. Hod ve Malkhut kürelerini birbirine bağlar. Yaşam gücünüze, ruhunuza neşeyi ve enerji vererek kişiye hedefe gitmesi için güç verir. Tüm yaşamları canlandıracak olan ağacın kökünü temsil eder. Ve yaratılışın köklerine erişim, evrenin farklı aktif güçlerini birleştirmeye imkan sunar.

ת – Tav

Sayısal değer 400’dür. Kabala küresinde 32. Yol’dur. Yesod ve Malkhut kürelerini birbirine bağlar. İnsanlığın en eski işaretidir. Tarih öncesi mağaralarda kutsal mühür olarak bulunur. Satürn’ü temsil eder. Bir öğretinin başlangıcını, mükemmelliğe doğru giden bir adamın doruk noktasıdır. Tam olarak hedefi ve yolu simgeler, seni her şeyin anlatıldığı düşünce okuluna bağlar.

Bu kısa açıklama İbraniceye hakim olamayanların ve 72 ismi aktive edeceklerini pratik bir şekilde anlatan ön bir bilgidir. Amacım size İbranice öğretmek değildir. Harfleri tanımanızı ve göksel küredeki dizilimini bilmeniz bile içinizde ki Zeranpin’inin (küçük yüz) yani Yaradan’a benzer yönününüz harekete geçtiğini hissedeceksiniz. Ve içinizde ihsan etmek için niyetler yeni kaplar ortaya çıkacaktır.